Astrolojide esas olan kişinin doğum haritasıdır. Potansiyeller, zorlanılacak alanlar ve gidilmesi gereken yön doğum haritasının anlattığı şekilde yaşanır.
Gökyüzünde de devam eden hareket, haritadaki konuların ne zaman tetikleneceğini gösterir.
Özellikle ağır gezegenlerin doğum haritası ile yaptığı açılar, belli yaş dönemleri için önemli ipuçları verir.
Mesela Satürn, doğum haritalarında kişinin Dünya’ya gelişinde eksik kalan yeri, ciddiye alması ve sorumluluk üstlenmesi gereken alanı gösterir. Gökyüzündeki Satürn ile doğum haritasındaki Satürn kavuşumu herkeste 28-30 yaş arasında olur. Bu dönem kişinin kendisiyle ve hayatla ilk yüzleştiği dönemdir. Bir sonraki kavuşum 57-59 yaşlarında olur. Eğer aradaki süreçleri iyi değerlendirebilirsek, ilk kavuşum bizi olgunluğa, ikinci kavuşum ise bilgeliğe taşır.
38-42 yaş arasında ise Uranüs–Uranüs karşıtlığı, Neptün-Neptün ve Plüton-Plüton karesi yaşarız. Bu dönem de kişinin ruhunun isteklerini gerçekleştirebilip gerçekleştiremediğini sorguladığı dönemdir. Bir yandan yaşamda sadık kalınması gereken konuları zorlar, bir yandan da kişi kendi gölgesi ile karşılaşır. O yüzden 38-42 yaş arası pek çok kişinin yaşamında değişim yapmaya çalıştığı zamandır.
Uranüs-Uranüs karşıtlığını olumlu anlama döndürebilmek için bu dönemde kendimizi hiçbir konuda kandırmamaya ve yüzleşmemiz gereken alandan kaçmamamız gerekir.
Yaşamın aslında hep döngüler üzerinden yaşandığını unutmadan, bu güzel işleyişin anlatmak istediğini görebilmemiz dileğimle sevgiler.
Aslıhan Doktoroğlu